28 Aralık 2012 Cuma

"İMZA: KIZIN" İMZA GÜNÜ




Kasım ayında ömrümün ilk imza gününe giderken yaşadığım heyecandan farklı değildi, dün yaşadığım... Çoğunuzun iyi bildiği çok yazarlı bir kitabımız var: "İmza: Kızın". Yaklaşık 1.5 ayda, altı baskı yaptı; doludizgin koşuyor. İlgi büyük, paylaşım çok... Gelir, okuma imkânı olmayan kızlarımıza gidiyor; bu çok çok önemli!!

Dün de İzmir'de imza günü yapıldı ve ben "nam-ı diğer Kamber" tabii ki oradaydım. Geçtiğimiz günlerde İzmir'in ilk çocuk kitabevi olarak açılan "Hayal Kurdum Kitabevi"nin konuğuyduk ve sahibeleri bizi çok sıcak ağırladılar; çok çok teşekkür ederiz. Günlerdir vakit gelse de gitsem, diye pırpır edip durdum. Koşa koşa gittim. Oraya vardığımda yazarların birbiriyle sohbetine ve birbirlerine imza verme heyecanına rastladım. Okurlarımız birer ikişer geliyorlardı ama hepimiz birbirimizi tanıma ve sarılıp sarmaşma telaşındaydık. Kitabım imza doldu, ne güzel. Sanki hepimiz o yazıları oturup birlikte yazmış ve o babaları zaten tanıyor gibiydik. O arada bana, benim kendi kitabımı elinde tutarak gelenler ve imza isteyenler de oldu.

Kitabın 114 yazarının 12 tanesi oradaydık. Dubai'den gelen bile vardı; zaten İzmir'de ailesi olduğu için bu vesileyle ailesini de görmüş oldu: Hürriyet gazetesi yazarı Yonca Tokbaş.
Salondaki sandalyelerde yerini almış okurlar arasında bir karı koca dikkatimi çekti; fakülte ikinci sınıftayken Tıp Fakültesi'nden aldığımız derslere giren hocalarım. E onların da soyadı Tokbaş idi. Meğer Yonca Hanımın kayınvalidesi ve kayınpederiymiş. Erkek hocamız teorik dersleri anlatırdı, kadın hocamız da laboratuvarda ders verirdi. Hatta bir defasında, sınav sırasında o kadın hocamın ayağımı dürtüp durmasına şaşırmıştım; ben ayağımı çektikçe o daha da dürtüyordu. Çünkü bir cevabı yanlış yazmışım: "Düzelt onu," diyordu. Tabii ki bu kıyağı asla unutmadım ve dün akşam da söyledim. Şaşırmadı, meğer hep yaparmış :)))

İmzalar ve duygusal söyleşi seansı şahane geçti. Ayrılasım gelmedi. Ayrıca kitaba katılamadığı için, sonradan yazdığı mektubunu okuyan bir hanım hepimizin gözlerini doldurdu. Hatta siz de katılmak isterseniz, babanıza yazdığınız mektubu, imzakizin@gmail.com adresine yollayarak, www.imzakizin.com'da yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.

Sırada "İmza: Karın" projesi var. Projeyi hazırlayan ekip, evli olmak gerekmediğini, hatta sevgiliniz için bile yazabileceğinizi belirtiyor. Ne duruyorsunuz?

Projeler hep kadınlardan oluşuyor. Kadının duygusallığı, gücü ve paylaşım rahatlığına vurgu yapıyor sanki. İşte bu rahatlığımız sayesinde biz daha uzun yaşıyoruz kızlaaar!! Yazın ve uzun yaşayın!!




8 yorum:

  1. Çok yaşayalım,iyi yaşayalım Mügemmm

    YanıtlaSil
  2. Harika birkaç saat geçirdim.Sizi yakından tanıdığım içinde çok mutluyum.Gülümsemenizin içtenliği,yürüğenizin sesi olan sözcükleriniz hiç tükenmesin Müge Hanım,sevgiyle kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için de çok çok özeldi. O huzurlu halinize bayıldım. Keşke daha çok konuşabilseydik...
      Çok çok teşekkür ederimmm!!! :) ♥

      Sil
  3. woowww çok güzelmiş 6. baskı:))) başarılarınızın devamını dilerim:)))114 yazar da olsa sizde varsınız çok tebrik ederim

    YanıtlaSil
  4. ne güzel buluştuk ama doyamadık desem...Bir daha buluşmak dileklerimle ,selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de, çok az oldu... Buluşalım :)

      Sil

hadi söyleyin bi şeyler :)