7 Kasım 2010 Pazar

LİNGO LİNGO

Frenkciğimiz "biraz da ben debeleneyim" demiş olsa gerek, dün akşam, sözlüğü devraldı ve Türkçe konuşmaya başladı :)) Ayrıca televizyonda konuşanlardan "iyi geceler, tamam, merhaba" kelimelerini yakalar oldu. Artık yatarken de, iyi geceler nasıl denir diye sormuyor, direkt söylüyor. Ha bir de "yarın görüşürüz" diyor. Bunları söylediğinde bendeki iç, içe sığmayıp da öpüyordum ya, şimdi de sarılmaya başladım (Bahane Yaratma Merkezi başkanı oldum. BYM Bşk).

Sözlükten çocuklarımızın isimlerini bulup, anlamlarını okudu. O kelimelerin yanındaki örnek cümleleri bize sundu. Şimdi 'biri söyler, diğeri güler' atraksiyonumuz kişi değiştirdi. Yalnız size güzel bir haberim var: her ne kadar herrr istediğimi söyleyemiyorsam da, şu 1 hafta içinde yerlerde sürünmekten, önce diz seviyesine yükselen fransızcam, artık kesinlikle bel hizasına yükseldi (bel altını es geçtim :D) Ama şu da var ki, hâlâ Türklüğümden taviz vermiş değilim: söyleneni anlayabilme düzeyim çok daha iyi. Hatta yabancı biri olduğunda, otomatiğe bağlanmış gibi anında düğmesi çevrilen ingilizceyi daha az düşünür oldum ve aklıma hemen bir fransızca sözcük geliyor. Acık daha kalsa Victor Hugo'yu orijinal dilinden okuyabilecektim, fakat kader çok kahpe...

Hamamı merak ediyorsunuz di mi? :)) Doğma büyüme buralı bir vatandaş olarak, ben bile ilk ve tek gidişimle, "one minute, daha da gelmem" dediğim hamam maceramın bir benzerini de onlar yaşamış. Yağları muhtelif yerlerinden sarkmış, "o ne özgüven o" dedirten hamamcı teyzelerin, meme şovlarını pek de zevkle izlemiş değil. Kendi hocalarının bu hamam sefasından çok keyif aldığını söyledi. Hocasının da ortama ve âdete uyarak yüzde doksanyedi nü icraatından bahsederken, yüzü, ekşimekten limonla sirke arası bir kıvamda buruşuyordu. Frenkciğimiz de, kendi kızcağızım  da bu deneyimi bir daha denenmemek üzere 6 Kasım 2010 gününe sakladılar. Üzerlerinde bikinileri olmasına rağmen peştemallarına sarınıp, bu ıstırap bitsin diye beklemişler :)) Beni de aldı mı bir tasa... Ben şimdi bu kızları hamama götüremezsem, nasıl görücüye çıkarıp da everebileceğim, diye.. Kaldılar başıma yahu...

Bugün malum Pazar. Ailece güzel bir gezi ve yemek planımız var. Şu an iki kız da pirelerin uçmasını bitiremediler. Kahvaltıda sucuğa gark edeyim diyorum :) Yumurtayı omletten başka nasıl sever diye cümle kurma çalışmalarıma başlasam iyi olacak.

Bugünle birlikte son üç güne girdiğimizi düşünmemeye, ola ki hakim olamayıp aklıma gelirse defetmeye çabalıyorum.

Herkese güzel bir Pazar dilerken, "siz siz olun, banyonuzu evinizde alın" diyorum ;)

6 yorum:

  1. Öncelikle mil mersü şeri, tavsiyeme uyup Frenk'i sucuktan mahrum kılmadığın için. Sonuçlarını da merakla beklemekteyim bunu da belirteyim, hamama döner mi acaba?
    Ayrıca bugün kesemi, lifimi, bohçamı, peştemalımı hazırlamış tam kapıdan sağ ayağımı atıp hamama doğru yollanacakken yazını okudum. Bohçam öksüz, kesem yetim kaldı, kös kös evde banyo yapmaya gidiyorum. Hadi bana sıhhatler ossun:)))

    YanıtlaSil
  2. alemsin valla,hamamda kız beğenme mi kaldı allahaşkına?güldürdün yine..ömürsün..

    YanıtlaSil
  3. ehehe süper yazmışsın , valla canım çekti şu sucuklu yumurtadan ah ah :)

    YanıtlaSil
  4. son günlerin tadını çıkar. bol bol sarıl öp. duygu yap. frankofon ol. :)

    YanıtlaSil
  5. Telekinesis,
    Naaptım ya abi?? :)))

    Leylakcım, sucuğu da sevdi. Şimdilik yemediği tek şey patlıcan kızartması oldu. Ayrıca evde banyo iyidir; hamam manzaraları göz bozuyor :))) Sıhhatler ola...

    Crazywomenrosemary, hamamdan umudu kestim. Kızları evlendirmek için başka bir yol bulucam artık :ppp

    CherrybLossomgirL, bi koşu gel sana da yapayım ;)

    Evet deepblueeagle, çıkarmaya çalışıyorum(z), ama zaman durmuyor ki :) ve :(
    Zaten koyverdim, öpüp sarılıp duruyorum. Bu gidişle gramafonda çalacaklar beni (ağlama plağı).

    YanıtlaSil

hadi söyleyin bi şeyler :)