1 Mart 2010 Pazartesi

Üçü Bir Yerde


Sene olsa olsa ellilerin sonu...

Soldaki kaytan bıyıklı, tuttuğunu koparan delikanlı iş güç sahibi olmuş, hayata atılmış. Çocukluğunun haşarılıklarını geçmişte bırakmış, ama o haşarılıktan geriye ekmeğini taştan çıkaracak yüreklilik ve cabbarlık kalmış. Çenesinin şeklinde ve yüzünün ifadesinde mavi gözlü babasının dirayeti okunuyor. O baba ki, zamanında bu memleketin toprakları için savaşmış, esir düşmüş, yıllarca İngilizlerin emrinde çalışmak zorunda kalmış, hem de ta Hindistan'a kadar götürülmüş. Gemiyle tekrar İstanbul'a geldiklerinde, yıllar içinde oluşturduğu güvenle, "ben bir dolaşıp geleyim" demesini bile yadırgamayan İngilizlere bir oyun oynayıp asla geri dönmemiş o gemiye bir daha. Sonra ver elini İzmir... O işte böyle cesur bir babanın kanından olmanın mirasıyla atıldığı hayatı ters yüz etmeye durmuş. Yanındakilerin ağabeyi olduğunun bilincinde bir dayanak.

Sağdaki yağız asker, İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ni bitirdikten sonra vatani göreve gitmiş. Bir izni sırasında bu hatıraya imza atmak istemiş. Babası ve yanındaki kız kardeşi gibi deniz mavisi gözlerinde yorgunluk mu var, ne? Hasret yorgunu belki de... Annesinin yaptığı Selanik usulü pırasalı börekleri özlemiş belki de. O anne ki, zamanının modern kadınlarından. Bekârken Singer'de nakış hocalığı yapmış, dizlerine kadar uzun saçları ve giyim tarzıyla güzelliği dillere destan olmuş, yarattığı 'beyaz iş' sanat eserleriyle adını duyurmuş, hocalığı sırasında onu gören müstakbel kocasının nişanlısını terk edip onun peşinden koşmasına engel olamamış biri. O işte böyle hoş bir annenin kanından olma mirasıyla kim bilir kimlerin yüreğini hoplatmakla meşgul.

Ve ortadaki tazelik... Kız enstitüsünü bitirdikten sonra aile bütçesine katkısı olsun diye annesinin evden yaptığı işlere yardımcı olmaya başlamış. Belki de üzerindekileri bile, o şahane dikiş bilgisiyle kendi dikmiştir. Mahallenin sevileni, evlerinin bir tanecik kızı, ağabeylerinin meleği... Tavsiye üzerine onu merak edip, evlerinin önünde komşu kızlarla otururken onu belli etmeden görmeye gelen müstakbel eşinin göz bebeği... ANNEM...

Bu fotoğrafın çekildiği zamanlarda dimdik görünen bu güzel insanların üçü de şimdilerde yetmişlerinde. Ne ana kalmış, ne de baba. Ama kendileri toplamda yedi çocuk ve on torun sahibi insanlar... İki tanesi eşlerini de kaybetmiş. Üniversite bitirip iş sahibi olmuş, hatta bazıları emekli bile olmuş evlâtlarıyla ve hâlâ gazı alınan küçüklükte olanından iş hayatına atılmış olanına torunlarıyla gurur duymasınlar da, ne yapsınlar...

Aslında asıl biz onlarla gurur duyuyoruz. Evlât ve kardeş olmanın, aileye sahip çıkmanın nasıl bir şey olduğunu bize dikte ederek değil, yaşatarak gösteren ve öğreten bu üçlüyü çok seviyoruz. Sağlıklı ve mutlu bir hayata devam etmelerini dua edip, başımızdan eksilmesinler diye diliyoruz.

Bu üçlü var ya, hâlâ her fırsatta, birlikte turlara katılıp geziyorlar; fotoğraflar çekip hepimize dağıtıyorlar. En son da Sevgililer Gününde Kuşadası'na gittiler. Ne diyeyim, darısı başımıza :)

8 yorum:

  1. Fotoğrafların hikayelerine bayılırım, ne güzel yazmışsın Müge. Bence fotoğrafların öyküleri yazılmalı. Sırf gelip geçen insan ömrüne karşı durmak için yazılmalı o öyküler...

    YanıtlaSil
  2. Fulyacım, teşekkür ederim. Övgü, senden gelince daha bir hoş geliyor insana.
    Haklısın, yazılmalı. Gerisini getirmeliyim.

    YanıtlaSil
  3. muhteşem bir yazı olmuş.. uzun, sağlıklı, birlikte ve mutlu bir ömrünüz olsun..

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim ve inşallah!!

    Hoşgeldiniz :)

    YanıtlaSil
  5. Bir fotoğraftan 3 kuşaklık hikaye çıkabiliyor. Çok beğendim. En çok Vatan için savaşmış,İngilizler tarafından esir alınmış ve onlardan yıllar sonra kaçanın hikayesini merak ettim. Günlük tuttuysa veya anılarını anlattıysa buradan çok güzel bir senaryo çıkabileceğini düşündüm.

    YanıtlaSil
  6. Günlük yok ama bir mektup var; dedem tarafından yazılmış. O tek sayfa mektubun peşinden yaptığım araştırma bana bir tez yazdırabilir!!

    YanıtlaSil
  7. Vaaay,imrendim...Çok hoşuma gitti.Bayıldım,bayıldım vallahi.Ne iyi ettinizde paylaştınız bu resmi.Ne kadar güzellik.Kardeşlere örnek olsun.Herkes böyle yaşasın.
    Ne mutlu böyle bir anneniz,dayılarınız var.
    Bu yazıyı okumaktan çok mutluluk duydum.Devamını bekliyorum.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Herkese böylesi nasip olsun..

    Teşekkürler :)

    YanıtlaSil

hadi söyleyin bi şeyler :)