10 Mayıs 2011 Salı
HAVASINAA SUYUNA...
Bir başka "au revoir" yazısıyla karşınızdayım. Bu defa olay benim cephemde göz yaşıyla değil, oleyyy'lerle bitti. Kızımı karşımda gördüğüm anda, sağ salim kavuşma sevincime ilaveten, onun yüzündeki mutluluğu gördüğüme sevindiğimi de hatırlıyorum şu an. "Öfff gene döndük buraya" diyenleri de gördüm zamanında; ailelerine de, kendilerine de hayatı zehir etmişlerdi. Çünkü bu türden işlerde, "kültür şoku"nun olumlu anlamda yaşanması çok önemlidir. Özünü, kökünü, süregelen yaşamını beğenmeme, sürekli eleştirme, tu kaka deme riski taşır. Bu bilinçle kızımızın hamurunu kulak memesi kıvamında tutarak, aynı kulağa çaktırmadan bu bağlamda sözler de yerleştirerek yollamıştık.
Dönüş yolculuğu başlarken herkesi hüzün basmış. Gözleri sadece doldurmakla kalmayıp, hüngür hüngür ağlayan frenk bir kız varmış. Ah kıyamam acaba bizim oğlanlardan birine abayı mı yaktı, diye düşünmedim değil. Tekrar bir araya gelme sözleri verilmiş doğal olarak. Alana gitmek üzere binilen otobüsten eller kollar sallana sallana helak olunmuş. Amaaa daha 15 dakika geçmeden otobüsün makarası geri gelmiş (Pascal giderken gözyaşlarından kırılan ikoncanların, yarım saat sonra göbek atması gibi). Üç saatlik yolculukta paralarına kıyamayan gençlerimizin yanına meğer kumanya vermişler; en azından bizim frenk anne vermiş diyeyim aslında. Mutfağı gayet iyi bir anneymiş. Ama memlekette tuz kullanılmıyormuş. Her şey tuzsuz olmakla kalmayıp, evde tuz bile yokmuş. Çocuklar tuuuuz diye geri döndüler. Burada da bu uygulamanın başlayacağı duyumlarını almıştım; ama nasıl dayanır bu ülkenin "daha yemeği tatmadan tuz döken insanı" buna?
Kızıma, frenk annenin evde dört çocukla, ayrıca bir tanesi bebek, işe güce nasıl yetiştiğini sordum. "Anne, temizlik diye bir şey yok ki.. Her yer örümcek ağı içinde, küvette bile örümcekler geziniyor. Börtü böceğe iyice alışıp döndüm" dedi. Hımmm ilginç, diyerek dedikoduya son veriyorum.
Benim de yurtdışına gidince özlediğim bir şeyi kızım da özleyerek döndü: trafik karmaşası! Evet evet, aynen bu. Ay bana fenalıklar basıyor, öyle monoton yaşayan, her kurala uyan trafik yaşamından. En ufak bir adrenalin yok, stres yok. Sokağa çıkınca bu stres beni canlı ve enerjik tutuyor vallahi. Ha belki de İzmir'de yaşıyor olmanın bir ayrıcalığıdır bu, ama yok daralıyorum o düzenden.
Orada sokaklarda dolanırlarken bir Türk kebapçısına denk gelmişler. Yurdum insanı çocuklara kola, fanta falan ikram etmiş hemen. Nereye gitsek buluruz birbirimizi :) Bizimkilerin geçici olarak gelmiş olmasına özenip, memleket hasretinden dem vurmuşlar :(
Sonuç olarak bizim ergen çok güzel anılarla kollarımıza geri döndü. Kendine kattıkları yanına kâr.. Hepimizde tatlı bir gülümseme, sorunsuz bitmesinden dolayı müteşekkir huzurla yattık. Yorgun olur sanıp bugün gitmez diyorduk ama ne mümkün; sabah zıp zıp gitti okuluna. Okuldan geldiğinde bir tencere kuru fasulye ve pilav onu bekliyor olacak. Hem de tuzu gaaayet yerinde :)
Evladıma evini ve kalbini açan frenk aileye, tüm bunların yaşanmasına aracı olan sevgili hocamıza, bahçesinde kamp yaptırtan frenk hocaya, kola fanta ikram eden Türklere, uçakları güzel güzel kullanan pilotlara, biletlerde bir yolunu bulup gruba fiyat indirimi yapan acenta görevlisine, interneti ve Skype'ı icat eden Allah'ın kullarına teşekkürlerimi bol kepçeden sunarım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Müge, vallahi bugün blogda yayınladığım şarkı sana, kızına ve memleket hasreti çeken herkese gelsin diye yayınladım :)))))))))))))
YanıtlaSilhoşgeldiiiiiiiiiiiiiiiiiiii kızımızz...
(artık o bizim de kızımız) :)))))
Gözünaydın ne güzel olmuş işte ohhh sefası olsun darısı seneye:))
YanıtlaSilgözünüz aydın...
YanıtlaSilMomentooosssss ben biterim o parçayaa!!!!! Genç kızken ezbere bildiğim nadir parçalardandı!! çok sağoll.. bloguna da uğrayacağım!!
YanıtlaSilAyrıca bir de "leaving on a jet plane" vardır hani ;)
Müge' cimmm gözün aydın canım.
YanıtlaSilBizim ülkemiz ülkelerin en güzeli aslında :)
Kaymaklım kadayıfım sağolasın!! darısı sizin de başınıza!!
YanıtlaSillaleninbahçesi çoook teşekkür ederim..
YanıtlaSilMüge, şu aralar yorumlarla uğraşamayacağımdan sadece yoruma kapalı yayınladım.. :)) merak etme yanii :)))
YanıtlaSilo dediğin parçaya da bakacağım..
Özlem'cim aynen, her şeye rağmen burası gibi yok derim hep.. sağol !! :)
YanıtlaSilMomentoscum ben de benim sayfada yandaki listede parçayı görünce, senin bloga gitmeden yorum yazdım buraya... neyse sorun değil senin kapatmış olman.. keyifle dinledim, gene dinleyeceğim.. teşekkürler!!
YanıtlaSilGözünüz aydın, sağ salim kavuştunuz yavrunuza:)
YanıtlaSilGözün aydın; ne mutlu sana...
YanıtlaSilÇok teşekkür etmişsiniz bünyenizde biraz eksilme vardır diye ben de size teşekkür etmek istedim.. teşekkürler :))
YanıtlaSilAaa çok iyi geldii.. Ben de niye kendimi acayip hissediyorum diyordum. Buymuş nedeni :)) Ettiğiniz teşekkürden bir tanesini size kullanabilir miyim?
YanıtlaSilgözün aydın,mügeciğim:)
YanıtlaSilTürk milleti işte her yerde sıcak ve sevecen, gözünüz aydın:)
YanıtlaSilyoksunuz epeydir:(
Teşekkürler!!!
YanıtlaSilEski tempom kalmadı değil mi? :)
malesef:((
YanıtlaSil