30 Ekim 2010 Cumartesi

Je m'appelle Müge ;)

Yarın bir kızım daha olacak. Hamilelikti, uykusuzluklardı, yaramazlıklardı çekmeden bir çocuğumuz daha geliyor. Bir anda üç çocuklu oluyoruz.
Yalnız bu direkt 16 yaşında doğmuş oluyor. Çünkü okuldaki bir değişim programı çerçevesinde on günlüğüne Fransa'dan bir misafirimiz geliyor. Günlerdir heyecan içindeyiz ailece. Biz karı-koca bu değişim programlarından biriyle yıllaaar önce tanışmış ve kendileri de bir yerlere gitmiş birileri olarak, hiç tanımadığımız bir öğrenciyi ağırlamayı ilk kez tadacağız. Kendimiz giderken güle oynaya gitmiştik ama madalyonun öbür yüzü bakalım nasıl olacak. Gerçi ben eşimi de bu vesile ile tanımış ve benden önce gidip gelmiş, benden büyük biri olduğu için, hiyerarşi gereği ona "abi" diyerek başlamıştım. Yani "abicim", sonradan "kocacım" oldu :) İster misiniz bu kız da bana gelin olsun :))

Yandaki tanıtım paragrafında da yazdığım gibi fransızcam yerlerde sürünüyor. Vücut dilime, ingilizceme, yarım yamalak fransızcama ve dilimize bu dilden geçen kelimelere güveniyorum artık. Eminim çok eğleneceğiz sayemde. Çünkü konuşmadan durabileceğimi sanmıyorum. Mesela kızcağız bir mailinde "priz, elektrik, voltaj, adaptör" yazmış. E hemen anladım tabii, kaçar mı... Yalnız cevabım kısa ve çok açıklayıcı idi: "220 voltage". Gerisi yok.
İşin kötüsü onun da ingilizcesi, benim fransızcamdan pek ileri değil. Tek güvencemiz, şimdiye kadar sınıftaki diyalog çalışmaları dışında fransızca konuşmamış olan ve her Türk gibi "anlıyorum ama konuşamıyorum" diyen kızımız. Bayağı bir kafa göz yaracakmışız gibi görünüyor. Misafir kızımız ise Türkçe bilmediğinden dert yanmış. Ah garibim, ne de ince... Halbuki bilmiyor ki, biz onun türkçesiyle değil, fransızcasıyla ilgiliyiz; ki evladımızınki gelişsin. Yine de ona üç beş kelime öğretmeden yollamayız; şanımızdandır di mi ama...
Allah Facebook'tan razı olsun; sayesinde fotoğraflarını gördük, sevgilisi olup olmadığını, ne kadar sosyal olduğunu (arkadaş sayısına baktım), en yakın arkadaşının kim olduğunu öğrendik. Ne önemli şeyler bunlar yarabbim!

Yatağını hazırladık, çekmeceleri boşalttık, dolapta giysilerini asabilsin diye yer açtık, kırmızı et sevmiyor diye tavuk pişirdik. Elimizde sözlük, gelmesini bekliyoruz.

Hadi au revoir anacım..

16 yorum:

  1. Aaaa süpermişş:) Ne güzel ya..Ne kadar kalicak bu kizimiz?? :)

    YanıtlaSil
  2. Tatlım, sadece 10 gün aslında ama hoş bir deneyim olacak umarım...

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Müge,
    Bak bu fransızca deneyimleri aktarmazsan iki elim yakanda olsun :))) Fransız dilini pek severim ama benim kelimelerim de iki elin parmak sayısını geçmez (belki ayak parmaklarımı da katabilirim) :)) o yüzden pek ilgimi çekti bu fransız misafir olayı. Yazılarını heyecanla bekliyorum :)) Kolay gelsin hepinize.

    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  4. sizin adınıza sevindiğim kadar kendi adıma da sevindim:)))
    çok keyifli yazılar okumaya hazırım:)))))

    YanıtlaSil
  5. 10 gün saonra yazacağın maceraları heyecanla bekliyorum:))
    Belki Farnsızca yazarsın:)

    YanıtlaSil
  6. Değişik deneyimler ortaya çıkmak üzere :)

    YanıtlaSil
  7. Arkadaşlar çok sağolun.. Heyecan içindeyiz evde. 14.30'da evden çıkıp, havalimanına gideceğiz. Hiçbir şeyi kaçırmamak adına neler yapılabilir diye düşünüp duruyorum.
    Je vais write mon memories... :))

    YanıtlaSil
  8. Yani "abicim", sonradan "kocacım" oldu :) İster misiniz bu kız da bana gelin olsun :)

    hahahahaaa :)))))))) hadi hoşgelsin bakalım :))

    YanıtlaSil
  9. Yazıdan sanki bize geliyormuş gibi heyecanlandım.

    YanıtlaSil
  10. Güzel ilişkiler bunlar,ben de Polonya dan bir kız öğrenciyi 3,5 ay misafir ettim..hoş,ilginç iletişim şekilleri doğuyor..Güzel sanatlar öğrencisiydi ödül bile aldı..yaşamımıza değişik bir renk kattı..:))

    YanıtlaSil
  11. Süper!!!
    Evet çok güzel şeyler, doğru diyorsun...
    Aslında bizim de başımıza ilk kez gelmiyor ama öncekiler hep İngilizceydi. O yüzden bu defa böyle oluyor. 3.5 ay da az değilmiş, bravo valla.

    YanıtlaSil
  12. Syrakusa, yok gelin olabilecek gibi değil. Bizim oğlanla frekans farkları var :))

    Kunegond, dün onu Kordon'a götürdük ama ben hâlâ kafeme gidemedim :)

    YanıtlaSil
  13. çok çok çok güzel bir deneyim olsa gerek.. Bana da öğret fıransızcaa, bende okulda seçmeli ders olarak alıyorum fransızcayı, 3.kurdayım .. Ama hiç bişe bilmiyorum sanki :/

    YanıtlaSil
  14. Ah ah nerde bende o kadar fransızca :))
    Yırtınıyorum yahu.. yılma devammm.. ;)

    YanıtlaSil
  15. yok yok yılmam, bir dil bir insan , iki dil iki insan =)

    YanıtlaSil

hadi söyleyin bi şeyler :)