26 Mart 2011 Cumartesi

LİNDA ARTIK SAHNEDE


Blog'uma ulaşamaya ulaşamaya geçen günlerin ardından bu sabah lütfedip gül yüzünü gösterdi. Ben de "fırsat bu fırsat" zıplamasıyla, yazmaya koyuldum. Aslında yazmak için de en ideal günlerden biri. Çünkü prova silsileleri sonrasında dün akşam oyunumuzun ilk gösterimini yaptık.
Provalara dair birkaç yazı yazmıştım ama blog muhalefeti yüzünden gerisini getirememiştim. Bir yandan da çok yoğun geçen günler yaşadım. E tabii full komedi bir oyunun içindeki yegâne ciddi/ağlak/sinirli/bağırgan kadını oynamak kolay olmadı :))

Çalışırken bile gülmekten yerlere yattığımız oyunumuzu alnımızın akıyla oynamaya başladık. İlk oyun heyecanıyla geçen son günlerimizdeki provalarda çıkan aksilikler, yanlış oynamalar, replik unutmalar vs derken, korkumuz tavan yapmıştı. Derin nefes almalar, konsantre olmaya çalışmalar, dualar ve olumlu düşünmeye çalışarak "haydi bakalım" deyip kendimizi sahneye attık. İlk çıktığım anda inanılmaz bir şey hissettim: salondan ılık ılık bir sevgi.. Sanki izleyenler o kadar olumlu bir enerjiyle izliyorlardı ki, hissettim bunu. Oyunun başladığı sadece 1-2 dakika olmasına rağmen bu sıcaklık bana çok iyi geldi ve korkum kalmadı. O sahnem bitip de kuliste sırasını bekleyen arkadaşlarımın yanına gidince, bunu hemen paylaştım onlarla da. Yüzlerindeki sevinci ve coşkuyu görmenizi isterdim! İzmir seyircisi başka, diyen sahne sanatçılarının ne demek istediğini anlıyorum galiba :)))

Ekip işinin zor olduğunu daha önce de söylemiştim. E Amerika'yı keşfetmiş sayılmam değil mi? :) Ama bunu yeniden yaşadım. Belki de en ilginç şekilde, çünkü tiyatro gerçekten başka türlü bir şey; ya da bana öyle geliyor. Ocak ayının ikinci yarısından bu yana neredeyse her gecemizi adadığımız bu faaliyetin özneleri olarak hepimiz, provalarda elimizden geleni ortaya koymak adına çok çabaladık. Rolümüzü kanlı canlı hale getirmeye çalışırken, hem kendi adımıza, hem de o çarkın tüm dişlilerinin emeğine saygı duymak adına emek harcadık. Çünkü sadece kendimiz için değil, ekip insanları için de çalışmak gerekiyor. Hepimiz amatör olduğumuzdan, yani gündüz başka dünyalarda yaşamlarımızı sürdürürken, her akşam provaya vakit ayırmanın zorluğunu yaşadık ama yansıtmamaya da çalıştık. Bu bağlamda eşime ve çocuklarıma ne kadar teşekkür etsem azdır; bir gün bile gidip gelmemden şikayet etmedikleri gibi, başarım adına hep destek oldular. Dün akşam oyunu izledikten sonra da, acayip keyifle ve kahkahalarla izlediklerini söyleyince, tüm dünyalar benim oldu!! Hatta eşim kendi çevresine, çocuklarım arkadaşlarına oyunu duyurmak için hemen harekete geçtiler: "bu oyun izlenmeli" diyerek.. Bu benim bittiğim andır...........

Aranızda İzmir'de yaşayanlarınız varsa gelip izlemenizi çok isterim. Eğlenmek garanti! Oyunumuzun adı "Köşedönücü".. Atatürk Lisesi'nin (Lozan Meydanı, Alsancak) bahçesindeki "İzmir Kültür Merkezi"nde oynuyoruz. Ne kadar süreceğini henüz bilemiyoruz ama her Cumartesi, 20:30'da oynayacağız. Biletler oradan sağlanabiliyor (10 TL). Yalnız şunu beilrteyim; biz tüm ekip bu işten kesinlikle para kazanmıyoruz; tamamen gönüllüyüz. Tiyatroya bu kadar gönül vermiş kişiler olarak bunu daha baştan kabul ettik. Elde edilen gelir tiyatroya kalacak; çok da güzel olacak :)

Durum bu.. Tatlı bir yorgunluk hissiyle her gün olduğu gibi yine işimin başındayım. Hastalarıma bir başka mutlulukla bakıyorum bugün. Umarım blog artık teklemez de, daha sık gelebilirim buraya..

11 yorum:

  1. Tekrar tebrikler Bacıcım.
    Faceye tanıtımını koydum oyunun. Keşke İzmir'de olsaydım...

    YanıtlaSil
  2. Belki daha sonra bi bölümünün videosunu paylaşırsın bizde görürüz olmaz mı ki :)

    YanıtlaSil
  3. Çok sevindim senin adına kimbilir ne büyük keyiftir? Bol seyircili günleriniz olsun sevgiler sinem.

    YanıtlaSil
  4. İzmir de olsaydım koşa koşa gelirdim o kadar güzel ve aşkla anlatıyorsun ki bu kadar tiyatro aşığı bir oyuncuyu izlerken çok keyif alacağıma eminim...Başarılar dilerimm inşallahh oyununuz her gösterimde gişe kapalı oynar...iyi akşamlar

    YanıtlaSil
  5. Müge, fırsat bulursam mutlaka gelmek istiyorum oyununuza. Ne kadar keyif aldığın yazıdan bile anlaşılıyor, gelip izlemek şart oldu artık ;)

    Sana bir ödül var blogumda, kabul edersen :)

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Mügeciğim :)
    Hoşgeldin, yüzümüzü güldürdün bizim de :) Hepinizin çalışmalarına, emeğine sağlık... orda olsam cidden gelirdim.. ama ben sizleri İstanbul' a da bekliyorum.. bir de buranın seyircisine bakınız efenim.. :)

    Harikasınız hepiniz, senin nezdinde tüm arkadaşlarını sanatsever biri olarak kutladığımı iletirsen sevinirim.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  7. Blog benimle dalga geçiyor .. Dün yazıyı ekler eklemez gene gitti :((( Şu an açıldığını görür görmez hemen yazayım dedim. Bir daha ne zaman açılır da, yorumları görebilirim, cevap verebilirim ya da yeni yazı eklerim bilmiyorum..

    Hepinize çok teşekkür ederim. Gerçekten de keşke gelebilseydiniz!! :)

    Leylak bacım, gördüm gördüm.. Delirttin ben, sevinçten!! Sağolasınnn!! :)

    Fundacım henüz video çekilmedi, umarım bu hafta ayarlarız onu da.. :)

    Kaymaklı Kadayıf, acayip bir keyif valla.. Çok sağol !!! :)

    İçimizdeki karnaval, bu kadar tempoya rağmen, yeni oyuna ne zaman başlarız acaba demeye başladım :)) Gerçekten de büyük aşk.. Çok teşekkür ederim :)

    Berna, çok sevinirim!! Hem de çokkk!! :)

    Momentosumm, bilmem mi geleceğini!!! Dileklerine çok teşekkür ederim, arkadaşlarıma ileteceğim mutlaka :) Keşke ben de senin güzel sesini dinleyebilsem......

    YanıtlaSil
  8. çok sevindim, ne kadar mutlu oldum... seni düşünürken, gözlerinin sevinçten mutluluktan, nihayete ermekten dolu dolu olduğunu hissederek...
    hazır tam da günü, dünya tiyatrolar günü de kutlu mutlu olsun.

    öperim kocaman...

    YanıtlaSil
  9. mügecim sesini duymak ne iyi geldi yahuu bu blog çıldırdı artık:((
    hem desene şimdi izmirde olmak vardı.emeğine sağlık yaa enerjinede hayran kaldım okurken hissettim resmen...sevgiyle kal

    YanıtlaSil
  10. sevgili y.'cimm.. çok teşekkür ederimmm!!! ben de seni öpüyorum büsbüyükkk ;)

    Meyracımm, bloga her yaklaşmamda korkuyorum inan; ya gene açılmazsa diye.. üzüyorlar bizi yahu :(( bir de yasak kalktı deniyordu...
    keşke İzmir'de olsaydın da, gelebilseydin.. güzel sözlerin için çok sağol canım :)

    YanıtlaSil
  11. Tebrikler! Keske orada olsaydim da canli canli seni izleme sansim olsaydi. Rolun hic kolay degil ama ustesinden geldigine eminim.

    YanıtlaSil

hadi söyleyin bi şeyler :)