8 Şubat 2011 Salı

ASANSÖR GEYİKLERİ

Asansör kullanma talimatı diye bir şey var, bilir misiniz? Memlekete yeni de gelmedi bu faideli araç ama hâlâ kullanım hataları saptıyorum.
Bir kere düğmeye bastıktan sonra, ki artık çoğu asansör düğmesi tek basışla komutu alıyor, gelmedikçe basanlar vardır. Bastıkça daha hızlı geleceğini düşünenler yüzünden kim bilir nasıl da kafası karışıyor zavallının. Bas ki, çok basan kazansın; daha önce basılmış katlara uğramadan zart diye senin katına gelsin, di mi ama...
İneceğin yere vardığında dikkat edilmesi gerekenler de var tabii. Öyle düğmeye basmakla bitmiyor iş. İçeriden çıkana yol açmak mesela. Kapıyı itersin, karşında asansörün gelmesini bekleyen vatandaş, inmene izin vermediği gibi, anında içeri girmeye yönelir. Bu durumda mecburen önce o biner, sonra sen inersin.
Ya da sen daha kapıyı açmadan açarlar. Sen nereden bileceksin ki, orada bekleyen biri var. Senden önce o kata çağırmak için düğmeye basmadıysa bilmek zor. Ama yine de dışarıdakinin değil, içeridekinin açması beklenir; yazılmamış kurallar bunu söyler. Geçen gün neredeyse, düşüyordum bu yüzden. Asansör durduğu salise ben iterken, karşıdan hızla bir çekildi kapı...

Bir de yine tam inerken, kapının dibine yapışmış bir amcayla burun buruna geldim. Yani o nasıl bir yakın plan bekleyiştir. Elinde de koskoca bir tatlı kabak. Valla ödüm koptu! "Ay korktum" deyince de, sandı ki kabaktan korktum :)) Ve "hayır ondan değil" demeye kalmadan, tatlı kabakla neler yapılabileceğinin listesine dalmaz mı! Nasıl da acelem var... Umru değil, anlatacak. Apartmanın kapısına doğru başım arkada, yüzüm ona dönük nezaketen dinleyerek ilerliyorum; kapıyı açtım çıkacağım. Yok anacım, o ille de bana kabak yedirecek, ya da kabağı başımda patlatacak :)))
Aynı beyefendi ile ola ki, birlikte asansör seyahatine çıkmanız gerekti (Bizim asansör de çok yavaştır. Amcalar 5., biz 7. kattayız. Dolayısıyla bir kahve içimlik süre geçiyor neredeyse). Amanınnn neler anlatır... Gayet dinç, enerjik, bol sohbetli (!), karşısındakini asla ve kat'a dinlemeyen bir yol arkadaşı. O gün giydiği giysilerini neden giydiğinden, deprem için yaptırdığı konteynır evciğin planlarına kadar dinlemeye hazır olmak gerekir. Neyse bak kabaktan nereye kadar geldim...

Tabii bir de asansör kardeşliğinde beden mesafesi konusu var. Hani derler ya, herkesin bir aurası var. O auranın kıvamından mı deseeem, renginden mi deseeem, bazı insanlarla hiç rahatsız olmadan ilerlerken, bazılarıyla 2 kat bile çıkamayasınız gelmez mi hiç?

Bizim asansör de ilginç... Yönetici bir cd doldurmuş, karışık. Mütemadiyen çalıyor bir şeyler. Abba'dan, Hatırla Sevgili'ye, Ferhat Göçer'den Sosyalist Enternasyonel'e kadar geniş bir yelpaze :)) İtiraf ediyorum: Abba ya da Ajda Pekkan'ın tempolu bir parçasına denk gelirsem ve de yalnızsam, o yavaaaş yavaaaş 7. kata süzülen kutucuk bana disko oluyor. Hatta sevdiğim parçalarda bitmesini beklerken, kutudan inmeden kapıyı açıp beklediğim oluyor. Ha tabii o arada başka kattan çağrılma uyarısı gelmezse.

Kapıcımız deseniz başka bir âlem. Sanki kendileri her daim hizmete hazırmış gibi, o asansör her daim zeminde durmak zorunda. Yani nasılsa geç geliyor asansör diye, kapıyı kilitlerken ya da ayakkabımı bağlarken çağırıyorum. Olur da son kilidi çevirirken, asansörü açamazsam, zart diye aşağı çağırıyor. O gondol misali uyuz asansör mırıl mırıl zemine gidiyor. Bekliyorum ki, biri binecek de, yukarı doğru başka kata çıkacak. Yoo, aynen bomboş geri geliyor. Adam sanki "arabam gözümün önünde park edilmiş olsun" takıntısında. Zemine bir iniyorum, durmuş sırıtıyor.

Meğer ne doluymuş içim asansör derdiyle :))) Aslında bana söylenecek en güzel söz; "ne uğraşıp duruyorsun, yayan in çık, hem de sağlıklı yaşam öznelerine katılırsın" olurdu. Bunu kendime bizzat ben söyleyip, asansörsüz günlere merhaba mı desem acep? ;)
Bu da İzmir'imizin gururu Tarihi Asansörümüz

16 yorum:

  1. 15. kattayım, kitap yazarım bu konuda kitap... ayrıca bazı insanların aurası filan diyerek kibarlık etmişin mügecim. kokusu anacım kokusu :D

    YanıtlaSil
  2. enteresan bir konu olmuş :))) yöneticinizin müzik yelpazesine de bayıldım...tek başımayken bazen beni tedirgin ediyor; bir öğlen arası işyerimde asansörde kalmışlığım var yıllar önce o aklıma geldi çok kötüydü :)))

    YanıtlaSil
  3. Durup dururken nereden esti bu yahu :))
    Bayağı bir de anlatmışsın yani :)
    Kapıcı hep asansör başında mı bekliyor!

    YanıtlaSil
  4. Aslıcım yok yok koku demek istemedim. Gerçekten de elektriği kısa devre yaptıran insanlardan bahsediyorum.. ama bu "elektrik" konusu her açılışında da aklıma senin, evlilik programlarındaki elektrikle ilgili yorumun geliyor :))))))))))))

    Ünvercim, konu hakikaten bi cins oldu ama bu aralar çok denk geldi diye yazayım dedim :)) asansörde kalmayla ilgili kötü bir anım yok, aman olmasın da :)

    YanıtlaSil
  5. Francescacım, üzerimdeki uyuzluğu atem tutem dedimdi :pp
    yok canııım ne beklemesi.. beklese canım yanmayacak.. ama gene de aşağı çağırıp duruyor gelip geçerken..

    YanıtlaSil
  6. asansörde kamera varsa yandın :))

    YanıtlaSil
  7. N'olacak ki, dans ediyorum, burnunu karıştıranlardan iyidir :pp
    kamera da yok zaten :)

    YanıtlaSil
  8. delilik şıktır bazen diyorsun :)) peki

    YanıtlaSil
  9. öyle mi diyorum?? bilmem...

    YanıtlaSil
  10. Asansörlerle ilgili tüm yazdıklarını taaa içimden gibi anladım, tüm kapıcılar asansörü kapısının önüne park etme alışkanlığı var demek ki!
    Ammma bunun da bir mazereti varmış, yani asansör yukarı çıkanlar içinmiş aşağı inişler için değil.
    Ben asansör kurallarına çok riayet ederim, '3 kişiliktir' yazan asansörün kapısında muhakkak iki kişiyi daha beklerim, ayıp olmasın babında:))

    YanıtlaSil
  11. Yaşamın Kıyısında,
    Süperdiii!!! :))))))))

    YanıtlaSil
  12. Kapıcıya çok güldüm baya benimsemiş asansörü:) Bende hep hazırlıksız binerim asansöre ayakkabımı bağlıcam, montumu giyicem derken inerim aşağı kapıyı açamadan başka biri çağırır, durdurmak zorunda kalırım hep ama olsun pat diye ortada durması çok hoş oluyor:D

    YanıtlaSil
  13. Bir dolu da benim asansör hikayem var ama ilk aklıma geliveren bir şeyi yaziiym. Oturduğum apartmanlardan birinin yönrticisi hem de bir öğretmen asansörün içine bir yazı yazıp yapıştırmıştı.
    "Asansörü hepimiz hor kullanmıyalım"

    YanıtlaSil
  14. bide asansöre fütursuzca çöplerini koyup beraberce aşağı inerken atıyım diyenler var benim apartmanımdaki gibi:(( aaaa düğmeye basan ayağını kapının arasına koyar ve evdekinin çıkmasını bekler meyrada 3. katta beklesinki asansör gelecek:(( eyy yurdumun insanı ne zaman bilinçli bir kullanıcı olacaksa!!

    YanıtlaSil
  15. Kapinin dibinde bekleyen amcaya cok guldum. Hic de izin vermezler degil mi bir icindeki ciksin once. Biraz cekilin soyle...
    Valla soylemeye utaniyorum ama Berk dogduktan sonra bende asansor fobisi oldu. Oyle klinik vaka degil ama cok zorda kalmadikca binmiyorum:(

    YanıtlaSil
  16. tam bana göre mevzuu:) beni en çok sinir eden tam kapıyı açacakken asansörün bir yerlerden çağrılması. böyle elimi uzatmışım kapıyla aramda bir nefes mesafesi kalmış, tutacakken "tak" sesiyle asansörün bilinmeze karışması. hayır, beni mi gözlediniz? beni mi beklediniz? insanda garip bir mahcubiyet uyandırıyor bu durum. sanki birisi arkadanki kişiye selam veriyor da sen haybeye üstüne alınıyormuşsun gibi, ehehe, çok mu abarttım?

    YanıtlaSil

hadi söyleyin bi şeyler :)