25 Kasım 2010 Perşembe
MOMENTOS'A MEKTUP
Sevgili Momentos,
Mektubunu okur okumaz yazmaya koyuldum. Beklemiyordum bana yazmanı, çok şaşırdım, ama tahmin edersin ki çok da sevindim!
Sağol, çok iyiyim. Umarım sen de iyisin.
Evet ruh durumumu pek gizlemeden, biraz da akışına bırakarak yazar dururum ben böyle. Ve öyle de denk geldi ki, sevinç ve hüzünleri bu aralar art arda yaşadım. N'apalım, yeter ki sağlık olsun, diyor ve gittikçe tatlı anneme benziyorum :)
Jean Manson... ve "Avant de nous dire adieu".. Çokk severim. Gençlik yıllarımı hatırlatıyor. Ne dendiğini bilmeden hani yabancı şarkılar ezberlenir ya, bu da onlardandır benim için. Hatta nasıl yazıldığına hiç dikkat etmemişim, daha önce. Şimdi bakınca, ayıptır söylemesi yakın zamanda çok idmanlı olduğumdan, ne anlama geldiğini de hemen anladım ;) Sanırım "biz hoşçakal demeden önce" diyor sevgili Jean. Bizim frenk elması buradayken, maksat fransızca patırdatmak olsun diye, arka arkaya birkaç nostaljik fransızca şarkının adını söylemiştim ona. Ama hani, sanki bir şey anlatıyor gibi: "si tu savais combien je t'aime, parole parole. Et si tu n'existais pas. L'ete indien, milord?" şeklinde cümle söylercesine :) Kulakları çınlasın, çok gülmüştü.
Şimdi burada da çok yağmur yağıyor. Tipik İzmir yağmuru; bir duruyor, bir indiriyor. Hafif de serinledi, ya da bana öyle geliyor. Ben hep üşürüm. Yazın da hep pişerim. Bir ayar tutturamam yani. Benim kesin termostatım bozuk. Adaptasyon sıfır. Üzerimde eşofmanlarım, ayağımda kalın çoraplarım, sırtımda annemin eseri bir şal ile, ahududular gibiyim şu an :) Saçımı da ensemde topuz yapsam, tam olacaktı, ama saçım fönlü, bozasım yok :) Zaten bütün gün de ara ara ezberlemeye çalıştığım Nina rolü yüzünden hafif dağıldım :) Aa evet, ben tiyatro kursuna gidiyorum. Geçen sene de gitmiştim, devam ediyorum.
Hepimizi bir yerde toplamaktan bahsetmişsin ya; inan bazen bunu düşünmüyor değilim. Çünkü bu kadar sıcak yazışmaların olduğu bir insan grubunun sanalda kalması yazık. Gerçi her birimiz saçılmışız değişik yerlere. İzmir'de kimler var bilmiyorum bile. İstanbul, Ankara, Antalya, Kocaeli, Çanakkale, Aydın'da olanlarımız var, hatırlayabildiğim kadarıyla. Düşününce, bir araya gelsek, gerçekten de inanılmaz bir mozaik olurduk.
Senin bana mektup yazdığın saatlerde, sanırım, yaptığım böreğin üstünün kızarmasını beklemekle meşguldüm. Fırının penceresinden habire pembeleşme testi yapıyordum. Evdeki ergenler ancak doyar diye, koca bir tepsi börek yaptım; bir sürahi de ayran (maksat kola istenmesinler). Of of nasıl daldılar, çıktılar tepsiye :)) O arada günlerinin nasıl geçtiğini anlattılar. Sonra da sınavları nedeniyle kapandılar odalarına.
İşte böyle Momentoscum... Kağıt-kalem-zarf tadında yazdığın mektubuna karşılık vermesem huzur bulmazdım. İnceliğine çok teşekkür ediyorum!
Dayımgillere selam söyle. Bir akşam kaynımlarla oturmaya gelcez :)
Sevgilerimle...
Mükü
(Not: İşbu mektup sevgili Momentos'un başlattığı mektup silsilesine içtenlikle karşılık vermek amacıyla yazılmıştır. Onu sevgiyle kucaklıyorum. http://sezerozsen.blogspot.com/ )
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ah ah, ben yemek telaşındadır derken, sevgili Mügemiz kalkmış satırları sıralamış, nasıl keyifle kahkahayla okudum bilemezsin. Bundan sonra ara ara mektuplarımla yoklayacağım seni, bilesin :))))
YanıtlaSilBen de yazımın hemen altına senin linki ekleyeyim, insanlar mektup okusunlar biraz değil mi ama? :)))
Sevgiler,
Not: Kaynıngiller Almanyadan kesin dönüş yaptılar mı be yaa? :)))
Yokla tabii ki.. her zaman :)
YanıtlaSilNot: Te be sorma.. Eltim alışamadı oraya diye, kaynımgil topladı geldi çoluğu çocuğu.
not: E hade o zeman güzünüz aydın be ya... gelırsınız pırasa böreciği yaparım size :))))
YanıtlaSilnot: a be ne göz ayması be şugar insan.. geldiler üst kata.. a be err akşam beraber yimek yeriz, o susak aazlılarla. gelelim de bi bürecik yap, dediin gibi :)))
YanıtlaSilnot: hahahahahahahaha tamam bir tuluatımız eksikti, bak işte o da tamamlanıyor Müge :)))) vallahi katıldım kaldım burda.. ay sen çok yaşaaaa
YanıtlaSil:))))))) sen deeee..
YanıtlaSilSüpersiniz ya bayıldım mektuplaşmanıza..neyse günümüz mektupları kişiye özel görünse de bizlere de mal olmuş gibi..bizi gülümsetenlere selam olsun..:))
YanıtlaSilpırasalı börek kokusu deepsoundu basınca gelip bir selam çakayım dedim, malum rüzgar kokuları taşıyor :)
YanıtlaSilCWRM, hepiniz varsınız bu mektuplarda :)
YanıtlaSily. :)
Hoşgeldin.. çok sevindim gelmene :) gelse keşke diyordum inan..
ooo bak gördün mü Müge, rüzgar aldı götürdü kokuyu ve beraberinde bir çok müşteri getirdi.. eh bana mutfak yolları gözüktü :)))) şöyyle kocca bir tepsi, yok yok hatta bir kaç tepsi yapılmalı :))
YanıtlaSilPırasalı börek de çok güzel olur.. anneannem yapardı.. hey gidi :)
YanıtlaSilpırasalı börek, nina ezberi, rüzgarı duyan bir kadın... gelmesem olmazdı. üstelik alenen de izmiriyim.
YanıtlaSilayrıca ben hala mektup yazan kuşağındanım, evin heryerinden mektup fırlıyor sağa sola, hala mektup kağıtları alıyor sol alt köşeyede çiçek ciziktiriyorum.
Müge ben bir evvelki post sonrası olayı tam kavrayamamıştım sahne tiyatro Nina ???Ünlü biride ben bilmiyorum sanırım diye düşündüm çok ses edemedim bide kumru istemişliğim var ya :(((
YanıtlaSilŞimdi bildim ne güzel tiyatro kursu...
Gösterim olursa atlar gelirim haber verisen İzmire gelmek için bahanem olur :)))
mektupda çok güzelmiş ayrıca :)))
sevgiler
y. :)
YanıtlaSilhissetmeliydim onu da.. :)
Nihal, kumru konusunda samimiyim!! :)
Henüz gösterim yok, olursa haber veririm tabii ki, çok sağol ilgine ve övgüne..
sana da sevgiler :)
allah börek!! şlapsss :)
YanıtlaSildostluğunuz daim ola..
kaçırdın Syrakusa :)))
YanıtlaSilhiaaaa!!!! kader pühüüü :(
YanıtlaSilMuhteşem ! :)))
YanıtlaSilsağol Nessuno :)
YanıtlaSilMüge'ciğim sana bir mim yolladım :) Yazmak istersen elbet. sevgiler...
YanıtlaSilHemen bakıyorum Fulya'cığım. Şimdiden çok teşekkür ederim :)
YanıtlaSilYA ben neler kaçırmışım Müge..bilseydim bir koşu gelirdim valla neyse bir dahakine,sahi ıspanaklıya da hayır demem söyleyeyim..:)
YanıtlaSilkabaklısı da süpper oluyorr!!
YanıtlaSil