Şimdi bir yazı yazacağım. Kendime izin verdim: ne kadar konsantrasyon kaçması, çağrışım dalgası, 'aa şu da geldi aklıma' cümlesi gelirse, kasmayıp yazacağım anında. Umarım bu halim Virginia Woolf'un 'bilinçakışı' tekniğine tekabül ediyordur :)) (züğürt tesellisi)
Bir sitcom yazasım var. Yani istiyorum. Canım çekiyor. Artık iple çektiğim, dört gözle beklediğim, yollarına gül döktüğüm bir sitcom kalmadı gibi. Yabancılardan var birkaç tane. Ama insan "yerli malı Türk'ün malı, herkes onu kullanmalı" düsturuyla büyüdüyse, istiyor şöyle zekice kotarılmış bir komedinin Türk olanından izlemeyi. Her şeyi senaristlerden beklememek lazım, di mi ama canım (Soru işareti konmuyor böyle cümlelere. Çünkü cevap beklemiyorum. Kendi kendime konuşuyorum aslında. Yoksa ben imlâya, işaret ve işaretçilere taparım. Ayrıca hediye diye imlâ kılavuzu gelse, mest olurum. Bunu da hep söylerim, kimse ciddiye almadı şimdiye kadar. Söz blogtan dışarı.)
Neyse...
Diyorum ki, senaristlerin çoğu ağlamak, özdeşleşmek, 'yalnız değiliz' demek isteyen halkımızın nabzına göre şerbet vermekten şeker komasına soktular. Evet tamam, çok fazla sıkıntı, dert, haksızlık ve bilumum olumsuz şey var bu memlekette. Ama bir o kadar da mizah var. Elektrikli olmamızın nedeni de bu; artı eksi kutupların güller açan dalıyız biz milletçe. Güldürürken düşündüren Nasreddin Hoca'nın, düşünmeden gülen bilmem kaçıncı göbeğiyiz. Gerçi bazıları düşünse de gülecek bir şey bulamayabilir, o ayrı bir yazı konusu olsun (Valla ben yazmam bu konuda hayatta. Size kıyak işte.. Hazır konu yarattım.. Bugün ne pişirsem gibisinden, bugün ne yazsam diyen varsa, kapsın hemen konuyu. Bugün doğana isim de Nasreddin olsun mu.. olsun.. sormadım bakın gene)
Neyse...
Madem mevcut olanlarla mutlu değilim, "ben de kendim yazayım. Hem kendim güleyim, hem belki başkaları da güler, fena mı olur.." dedim (sormadım). Başımdan geçenleri acık da kurguyla soteleyerek buraya yazarken, çok eğleniyorum. Sanki kendim yazmamışım gibi, yüz kere okuyup eğleniyorum (sen kendini ne sanıyorsun be kadın). Bakıyorum okuyanlardan da üç beş eğlenen var (neyime yetmez). Biraz Friends, biraz Seinfeld, biraz How I Met Your Mother (H.I.M.Y.M.), bolca Avrupa Yakası kıvamında bir aşure yapsam, nasıl olur? (işte bu bir soru!! çekinmeden cevaplayabilirsiniz.) Aslı gibi modern ve tercihan İzmirli bir kız, Rachel gibi büyük şehire gelip yerleşse, Jerry Seinfeld gibi bir ev sahibi olsa, onunla ihtilafa düşüp (Almanya'dan oğlum gelecek, çık evden), Ted gibi bir avukattan yardım istese, esas kız bu avukata kendini sevdirsin diye yirmi sekiz (yirmi dokuz da olur, size kalmış) takla atsa, esas oğlan "film bu ya" kızı iyice maymun etse, kız Facebook'tan oğlanı ha bire dürtse, twitlerine imalı sözler yazsa, (şu aralıkta neler olabileceğini bilmiyorum, reytinglere göre karar veririm artık), Ted artık çocuklarına analarının kim olduğunu açıklasa (H.I.M.Y.M.'ın sadece 1. sezonunu ve bölük pörçük son bölümlerini izlediğim için olay ne durumda bilmiyorum. Yoksa artık dizinin adı, How I Met Your Grandmother mı oldu...) Benim dizinin adı da "Ananızla New York'un Avrupa Yakasında Nasıl Tanıştım" olsa...
Yok, olmadı bu.. Vazgeçtim. Sitcom yazmayacağım. Birileri yazsın, oynarım ama. Hadi yazsanıza valla. Dizi süresince her şeyi unutalım, kopalım her şeyden, şeker komasına gireceğimize pirzola yemiş olalım bol bol. Fazla proteinden gut olalım. Hem de very gut olalım. Hı? Olmaz mı? (soru)
(Benim süleymancık n'apıyordur acaba şimdi....hadi bu da soru olsun; bir şeye benzemedi bari interaktif bir yazı olmuş olsun)
Bunların hepsini karıştırdığında tadından yenmez bence ama ufak bi ayrıntıyı belirtmeden geçemiyeceğim, Ted Mimar olan :) Avukat olan Marshall (dizinin hastası olarak kendimi tutamadım:) ) Kalemin çok güzel mutlaka yazmalısın bencede :)
YanıtlaSilAdaşımmm haklısın!! Çözüm önerisi:
YanıtlaSil1- E herhalde biliyorum mimar olduğunu, ama tıpatıp taklit edecek değilim ya.. değiştirdim onu (durumu kıvırmaya çalışan kadın)
2- Hakkaten de sıkı yanlış yapmışım, affet beni Mügeee!!
:)))
çoook teşekkür ederim!!!
Sümme haşa affetmek ne demek efenim :) Memnun oldum tanıştığıma adaşım :) Artık eminim var bizim isimde bir hikmet :))
YanıtlaSilyok yok sen gene de affet :))
YanıtlaSil"Allah ıslah eder, ben olmam".. Dizi adı istemişsiniz ya..:))
YanıtlaSilİsimleri falan geçtim, kim ve hangi dizilerin karakterleri olduklarına dair en ufak bir fikrim yok. AMa bunalrı yazabilmek için epey kırmış olmaları gerekir.. Nasıl bir dizidir ki, çocuklar annelerinin kim olduğundan bile habersiz. Babaları da anlatmak için o kadar sallanıp duruyor ve o çocuklar hala bu adamı çekiyor olabilir?.:))
Dizi adı ve yazı başlığı önerisi : Nazar etme ne olur,çalış seninde olur.
YanıtlaSilEski dükkan vecizelerinden ,genelde duvarda asılı olurdu :)
gut olmam:) dengeli beslenmeden yanayım sülümanı bilmem ben:)) sit com konusunda yazmaktan vaz geçtin ama bence denemekten zarar çıkmaz
YanıtlaSilYazının başında ağız tadıyla izlediğimiz deyince 'madem canın çekmiş yaz işte bir avrupa yakası (Tek baktığım tekrarlarını da kaçırmadığım tek dizi taklidine de bakarım gibime geliyor,az gülse birselik görüyorum şahsen sizde)'dedim içimden,yazının devamı zaten öyleymiş...çok güldüm..sülüman ne yapar bilmem ,bilmemek ayıp değildi değilmi:)interaktif yorum olsun diye cevapladım sadece:)
YanıtlaSil