23 Mayıs 2011 Pazartesi

TANI: YAŞ ŞİZOFRENİ



İlk kez yaşımı fark ettiren zamanlar yaşadım, yaşıyorum. En önemli göstergeler de daha fazla sabır, daha fazla anlayış, üzerinde durmamak, tepki verilecek ya da verilmeyecek konuların değişmesi… Kenardan gülümseyerek izlemelere başladım. İzlediğim hararetli devinimlerin özneleri, gençlik ateşi ya da olgunlaşamayan yaş almış beyinler. Hararetten ateşe geçiş emarelerini hissettiğim andaki müdahalelerimle gereksiz provokasyon ve hamlelere engel olur oldum. Yeri geldi, alevin altına bir nefes de ben verdim. Yani duyarsızlaşmadım ama duruldum. Enerjinin (ruhsal ve bedensel) boşa harcanmaması gerektiğinin ve gitgide azalacağının bilincine vardım belki de. Genç kanlar doğal olarak enerji kaygısında değiller, ben de değildim. Zaman zaman hâlâ da değilim. Yaş almak bu oluyor işte. Bu olgunluğa ve deneyime ulaşmak büyük bir lüks.

Öte yandan sadece “nüfus” denen PVC’li kağıt parçasının eskidiğini düşünüyorum; sadece tarih eskiyor, ben değil. Yaşıma dair kanı ve inançlara uymadığımın da farkındayım. Bunlara ters düştüğümün, içimden tersinin geldiğinin de.. Ve aslında bir anlamda “tek yaş”ın insanı olmadığımı gözlüyorum. İçimde farklı farklı bir sürü yaş ve dönemini barındırdığımı görüyorum. O anda hangi yaştan biriyleysem, o yaşın insanı oluyorum. Birilerinin olması da gerekmiyor bunu yaşamak için... Ama hiçbir yaş, kendi yaşım da dahil, beni kendine sıkı sıkıya bağlayamıyor. Her birinden aldığım tatlar, boğazımı yakmadan yaşanıyor; sonra diğer bir yaşa geçiyorum. Çünkü hiçbir yaşa ait değilim sanki. Şizofrenik yaş geçişleri sanki... Her biri küçük mezeler gibi lezzetli, keyifli ve tadımlık. Tekrar önüme geldiğinde zevkle yaşanmaya hazır. Tadı damakta kaldıkça, yeniden sofrada görmeye değiyor.

Tekrar 20’li, 30’lu yaşlarda olmak ister miydim? Hayır, gerçekten de hayır. Bu lüksün tadını çıkarmak varken, niye? Belki de hak ettiği kadar yaşadım diye istemiyorum. Bilmiyorum ve aslında sanmıyorum da… Yine de “ruh ve beden sağlığım benimle olduğu sürece yaşlar arasında sörf yapmanın hiç bitmeyeceği, etrafımda sevdiklerimin ve sevenlerimin olduğu bir ömür”den başka bir şey istemiyorum. Birileri bu "yaş şizofreni" tadındaki hallerime fren yaptırıp, coşkumu kırmadıkça...

19 yorum:

  1. Çok anlamlı, gerçekten çok ama çok beğendim.

    Kimse yaşam coşkunu kırmasın, izin verme, şizofrenik olmaya devam kim ne derse desin:)

    YanıtlaSil
  2. benim yazım da bitti aslında, bende yayınlayayım o zaman:)

    YanıtlaSil
  3. ]-[erbiRenk...

    Çok teşekkür ederim.. hem beğendiğin, hem de dileklerin için...

    Ve senin de yazını herkesin okumasını istediğim için yorumun yayında ;)

    YanıtlaSil
  4. kimse frenlemezse ben de çok memnunum bu gidişattan

    YanıtlaSil
  5. İşte burada... delip geçen yazın..

    http://herbirenk.blogspot.com/2011/05/icimden-caglayanlar-blogunun-sahibesi.html?showComment=1306159301192#c74089679149451919

    YanıtlaSil
  6. Frenlere ölüüümm!!! :))))

    YanıtlaSil
  7. Müge'cim yaş aldıkça ( yaşlandıkça demeye dilim varmıyor :)) her yaşın insanı olabiliyoruz; bu galiba hayatın bize en güzel hediyesi:)

    YanıtlaSil
  8. 2o'li yaşların bocalamaları ne zaman bitecek acaba? Bitse de kurtulsam ve ben de artık her yaşımdan keyif alarak geçişler yapabilsem.

    YanıtlaSil
  9. İçindeki çocuk hiç büyümesin Müge'cim.O sana yaşam devinimi getiriyor zaten.

    Önemli olan her yaş seviyesine inip çıkabilmek..:))

    YanıtlaSil
  10. Hoşgeldin 40 yaş kulübüne

    YanıtlaSil
  11. Bacıcım her kelimesine, harfine, noktasına, virgülüne kadar katılıyorum. Her yaşın hatunuyum biz, anında geçiş yaparız ama en çok 15 de kalalım olur mu:)))

    YanıtlaSil
  12. Kadinlar genelde kirkimdan sonra kadin oldugumu farkettim derler. Her yasin ayni bir guzelligi var gibi klasik bir soz soylemeyecegim:)
    Maksat coskumuzu kaybetmeyelim. Degil mi?

    YanıtlaSil
  13. Ağzınıza sağlık kızlaaarr ;))

    YanıtlaSil
  14. "tek yaşın insanı olmamak" ; ne güzel bir tabir; çok sevdim; ben de o gruptanım sanırım..İnsanı kendini geç keşfediyor; şimdiki aklımla 30 olmak isterdim olmayacağına göre ben de şu yaşımdan memnunum sanırım :))

    YanıtlaSil
  15. yaş ilerledikçe kaygı azalıyor ve konfor artıyor bence... ben de 20 li yaşların fırtınasına dönmeyi istemezdim hele hele 13-17 arası tam bir salaklık dönemi...
    not:yorum göndermek ne kadar zor habire kendimi tanıtıyorum ama blogger beni bir türlü kabul etmiyor :(

    YanıtlaSil
  16. ben şimdi 31'in şizofronik hallerini yaşıyorum o halde yaşasın şizofrenlik durumları:)) sen takıl takıldığın gibi yaşın ne önemi varki;) bu arada mügecim nerelerdesin sen merak ettim sessizliğe bürünmek niye?

    YanıtlaSil
  17. Meyracım, sessizliğe bürünmek demeyeyim de, başka şeylerle acayip meşgulüm.. çok da keyifli.. bir şekillensin, adam olsun, haber vereceğim.. sağolasın :)

    YanıtlaSil
  18. Nasılsın.? Bloğunu hiç boşlamazdın,sanırım uzun bir tatil seninki..;))

    YanıtlaSil

hadi söyleyin bi şeyler :)