tag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post4034645776136596400..comments2023-10-12T12:42:41.972+03:00Comments on İçimden Çağlayanlar: ÜRETİYORUM, ÖYLEYSE TAKİP EDİN.. "JULIE & JULIA"Mügehttp://www.blogger.com/profile/01676378176495174666noreply@blogger.comBlogger9125tag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-83035037481742940252010-04-01T22:13:46.879+03:002010-04-01T22:13:46.879+03:00Selvincimm, hem de nasıl :)Selvincimm, hem de nasıl :)Mügehttps://www.blogger.com/profile/01676378176495174666noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-25237991600385111012010-04-01T22:11:11.322+03:002010-04-01T22:11:11.322+03:00Bu filmin beni en çok etkileyen yanı, her iki kadı...Bu filmin beni en çok etkileyen yanı, her iki kadının da yaşamdaki tatminsizlikleri noktasında "ben ne yapmaktan keyif alıyorum" sorusunu kendilerine sorarak maceraya başlamalarıydı. Hatta Julia önce şapka kursuyla işe başladı ama asıl tutkusunun arkasından gitme cesaretini göstermesiyle her şeyin akışını değiştirdi. Julie ise kendisini ifade edemediği bir işin içindeydi ve iki tutkusunu birleştirerek hayatını değiştirdi: yazmak ve pişirmek...<br /><br />Benim burdan aldığım en büyük ders, "ne yaparsam hem keyif alırım, hem para kazanırım" kaygısına düşmeden, yalnızca tutkunun peşine düşerek kazanılanları görmek oldu.<br /><br />Aynı durum kitap yazmak için cesaret ve yeterli enerjiyi arayanlar için de geçerli bence. Bilmem anlatabildim mi :)))selvinhttps://www.blogger.com/profile/06095306458092793594noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-80930797014492501702010-03-29T11:40:52.692+03:002010-03-29T11:40:52.692+03:00Dalgaları Aşmak,
Çok teşekkür ederim. Film gerçek...Dalgaları Aşmak, <br />Çok teşekkür ederim. Film gerçekten de güzeldi, ama sonuna doğru kendimi feci tok hissetmiştim; yapılan her şeyi yemişim gibi bir his :)<br />sevgiler...Mügehttps://www.blogger.com/profile/01676378176495174666noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-87681186297901719262010-03-28T12:59:02.091+03:002010-03-28T12:59:02.091+03:00Keyifle izlediğim bir filmdi:)Filmden yola çıkarak...Keyifle izlediğim bir filmdi:)Filmden yola çıkarak harika bir yazı ve tesbitler.Blogger dışındaki sosyal ağlar konusunda pek bir cahilim:)Feysbuk bile yok bende:))<br />SevgilerimleDalgaları Aşmakhttps://www.blogger.com/profile/14956482732303183536noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-82520568729921332502010-03-28T11:34:18.750+03:002010-03-28T11:34:18.750+03:00Catharsis'ciğim;
Çok haklısın, internet artıla...Catharsis'ciğim;<br />Çok haklısın, internet artılarıyla eksileriyle herkesin hayatında yer almış durumda. Bundan dozunda faydalanmak konusunda ayar yapmak kişinin kendi irade dozlarına kalmış. Türkiye'nin internet kullanımında epey başlarda olduğu gerçeğine bakılacak olursa, getiri ve götürülerini de irdelemek gerekiyor. <br /><br />Fulya'cığım;<br />Reklâmın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla yola çıkanlar, aynı zamanda itici olmaya başladıklarını da fark etseler hiç fena olmayacak İnan dün bile hâlâ "blog'uma üyelikleri bekliyorum" denmişti, ki şu an üyelik 1200 küsurlarda.<br /><br />56 Leon, hoşgeldiniz :)<br />Ben bu tür sosyal ağlara karşı değilim, ama Catharsis'in de dediği gibi bağımlılık düzeyine gelmesi ve narsisizm sınırlarını zorlaması sevimsiz görünüyor. <br />Bu arada ben hemen dosyamı hazırlayayım da, şu tanıtım işini konuşalım :))) <br />(şaka)<br /><br />Sevgili aa;<br />Sen de haklısın ama iyi iş diye nitelediğimiz şey hamur işi olsaydı, ben şimdi çok iyi bir ev hanımı olurdum :) Biliyorsun, ben sadece brownie'yi iyi yaparım (bknz: profil bilgilerim)<br />Bizim evdeki oklava şu aralar sadece, tiyatro çalışmalarımda kılıç olarak işe yarıyor :)<br /><br />Hepinize bu değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Mügehttps://www.blogger.com/profile/01676378176495174666noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-58892461194908664532010-03-28T00:50:30.273+02:002010-03-28T00:50:30.273+02:00iyi yazmışsın, eline sağlık.
benim diyebileceğim;...iyi yazmışsın, eline sağlık.<br /><br />benim diyebileceğim;<br />üretim mühim.. feysbuk ve tivitırdan anlamamakla birlikte, 'üretiyorsa bir şeyler, varsın oralarda da tanıtsın, isteyen istediği gibi takılsın,' derim.<br /><br />öte yandan hem senin, hem de aak'nin dile getirdiği 'iyi iş,' nitelemesini hamur işi olarak anlıyorum ben :) doğrudur herhal.aahttps://www.blogger.com/profile/07167743855701311360noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-56350445413036335702010-03-28T00:16:55.970+02:002010-03-28T00:16:55.970+02:00Öncelikle merhabalar..Ben blogunuzun o dev kadrosu...Öncelikle merhabalar..Ben blogunuzun o dev kadrosunun bir üyesi olma yolunda yeni başlayan 56.kişiyim diyeyim :)<br /><br />Yazınızı ve bunu da çok güzel bir örnekle tamamlamanız çok başarılı gerçekten..Konuya dönecek olursam..Julie ve Julia'dan değilde şu son zamanda bizim ünlü diye adlandırılan kişilerin twitter'daki garip kaçan davranışlarından bahsetmek istedim..Benimkide farklı bir örnek olsun..Twitter'i iyi şekilde kullanmaya çalışan ve bundan çok güzel geridönüşüm alan biriyim..Bazı ünlülerimizin katıldıkları programların verdiği aralarda bile twitter'a gelip ne yazılmış diye bağımlılık derecesine varan tavırlarını görünce çok şaşırmıştım..<br /><br />Emek Sarf edilerek yapılan her işin er yada geç karşılığını tatmin edici bir şekilde vereceğini düşünenlerdenim bende...<br /><br />Son olarak eğer kitap yazarsanız ,bunun reklamı ve internette tanıtılması konusunda destekciniz oluruz :)<br /><br />Sevgiler<br />LeonPulsarhttps://www.blogger.com/profile/11179454729120606844noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-56717678410032401712010-03-27T20:48:06.262+02:002010-03-27T20:48:06.262+02:00Ben de senin gibi iyi işlerin bir şekilde duyulup ...Ben de senin gibi iyi işlerin bir şekilde duyulup hakettiği değeri bulacağına inanırım. Kötü işler içinse reklam bir yere kadar işe yarar. Reklamı çok yapılmış olan birşeyi sırf merak ettiğin için incelersin. Sonra bir iki daha bakarsın ama kötü ise onu ebediyyen gömersin. İyi işler çıksın biz de zevkle, hayranlıkla okuyalım onları. Sevgiler Mügeciğim :)Aydan Atlayan Kedihttps://www.blogger.com/profile/08125523563834919997noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-7501928348479328110.post-73742893697435007192010-03-27T17:48:19.975+02:002010-03-27T17:48:19.975+02:00Eline sağlık. Konuya, tam da ortasından, eğip bükm...Eline sağlık. Konuya, tam da ortasından, eğip bükmeden, adabınca ne güzel de değinmişsin.<br />Ben de bir iki cümle ilave edeyim izninle:<br /><br />Facebook, Twitter, blog derken bu siteleri takip eden insanlar günlerinin önemli bir bölümünü bilgisayar başında geçirmeye başladılar. Bu noktada hemen şunlar geliyor aklıma: günde kaç saatin bu sitelerde geçirildiği ve insanın üzerinde farkında olmadan yarattığı bağımlılık. Ayrıca kullanım süreleri arttıkça bireyin üretkenliğini etkilediği de muhakkak… Diğer taraftan yarattığı bağımlılığının T.V bağımlılığından çok da farklı olmadığını düşünüyorum. Sanal ortamında da bilgiden uzak, T.V. ortamına benzeyen hatta daha beter durumların olduğu aşikâr. <br />Kısacası kimin kimi kontrol ettiği, kontrolün kimde olduğu önemli… İnternet mi bireyi? Birey mi internet’İ ? <br /><br />Hele Twitter: resmen herkes görsün diye kullanılıyor. Aksi takdirde birine bir şey söylemek istiyorsan e-posta’yı tercih edersin. Kimse de görmez. Eğer Twitter’a yazıyorsan bunun altında yatan ‘görünür olma’ arzusudur. Bütün bunlardan tamamen internet’i kötülediğim anlamı çıkmasın lütfen. Sanal âlemin, sosyal bir ortam yaratığı, fikirlerin paylaşıldığı, bilgiye ulaşmada yarattığı kolaylığın, bu günün ve geleceğin iletişim şekli olduğunun farkındayım. Sadece esiri olmadan ölçülü olunmalı diyorum. Hani eskilerin dediği gibi “azı yarar, çoğu zarar”.huzurhttps://www.blogger.com/profile/13127361969740276209noreply@blogger.com